Açık Hava Fotoğrafçılığı Hakkında İpuçları

Anı yakalamanın en iyi yolu anın içinde olmaktır. Hayata, sokağa veya doğaya karışmak sizi tam anlamıyla gerçekliğin içine çeker. İşte tam o zaman anı yakalama zamanıdır. Bu yakalama işlemi bazen başarıyla sonuçlanırken bazen de sizi hüsrana uğratabilir. Çünkü siz durup anı yakalamaya çalıştığınız zamanda an durup size poz vermez, akmaya devam eder. O akışın içinde olup anı durdurabilmek asıl başarıdır.

Açık hava fotoğrafçılığı her yönüyle stüdyo fotoğrafçılığından farklı olan bir alandır. Kendi içinde disiplinler barındırır. Bu yüzdendir ki başarıyla yerine getirebilmek için bazı ipuçlarını bilmeniz gerekmektedir. Biz de sizler için bu ipuçlarını derledik.

En kötü plan plansızlıktan iyidir

Açık hava fotoğrafçılığında planlama hayat kurtaran bir adımdır. Planlamanıza günün saatini veya istediğiniz ışığı seçmeyi belirleyerek başlayabilirsiniz. Örneğin yumuşak bir ışık istiyorsanız gün ortası yerine sabah veya akşam ışıklarını tercih edebilirsiniz. Fotoğraf dünyasında “Altın Saat” (Golden Hour) olarak nitelendirilen saat dilimini kullanmak açık hava fotoğrafçılığına yeni başladığınız dönemde size kolaylık sağlayacaktır.

Planlama yapmak size doğru ekipman konusunda da yardımcı olur. Dış mekânda çalışmak her şeye hazırlıklı olmak demektir. Yağmur ihtimali olan bir günde su geçirmez korumalar kullanmak veya güneşli bir havada fotoğraf makinenizi gölgelendirmek için yanınızda şapka bulundurmak buna örnek olarak verilebilir.

Doğru Pozlama

Açık havada çalışmanın en büyük zorluğundan biri de pozlama ayarlarının her an değişebilme olasılığıdır. Her şeyi ayarladınız, çekime hazırsınız ve anlık bir görüntü yakalamak istiyorsunuz. Ancak yukarıdan geçen bir bulut bütün ışık ve pozlama dengenizi altüst edebilir. Hareketli bir çevrenin içinde olduğunuzu unutmamalısınız. Böyle bir sorun ile karşılaşmamak için önerimiz çekim yaparken gerekli ayarlarınızı ve makinenizi sık sık kontrol etmek ve iç mekânda durup incelemediğiniz sürece hiçbir fotoğrafı silmemenizdir.

Neredesiniz?

Açık havada çekim yapmak istediniz ama nereyi seçtiniz? Kalabalık bir caddeyi mi yoksa dingin bir göl kenarını mı?

Fotoğraf çekmeye başlamadan önce çevrenizi inceleyin ve anlamaya çalışın. Her ortamın kendine has bir dinamiği vardır. Onu yakalayın. Ve en önemlisi bulunduğunuz çevreye karşı saygılı olun. Örneğin doğa fotoğrafı için tarlaların içine girdiğinizde önceden oluşmuş olan patikaları takip edin ve temiz bırakın. Kalabalık bir caddede iseniz insanların hareketlerini engellemediğinizden emin olun

 Sabırlı Olun

Unutmayın: an sizi beklemez, siz onu bekleyeceksiniz. Bu yüzden en doru anı bulabilmek ve yakalayabilmek için sabırlı olup beklemelisiniz. Doğayı kontrol edemeyip ona ayak uydurmanız gerektiğini anladığınız zamanda becerilerinizi geliştirmeye başlarsınız.

Bu tecrübeyle oluşabilecek bir sezi olduğu için ne kadar çok pratik ve çekim yaparsanız sonuca o kadar yakın olursunuz.

Fotoğraf Makinenize Hâkim Olun

Değişken ortamda olduğunuz için ona ayak uydurmak için hızlı ve emin adımlar atmalısınız. ISO, diyafram, enstantane gibi ışık ayarlarını kolayca ayarlayabilmeniz için elinizin buna alışkın olması gerekmektedir ki kolayca uyum sağlayabilesiniz. Eğer kaçırılmayacak bir görüntüyü yakalamayı amaçlıyorsanız gününden önce denemeler yapabilirsiniz. Zorunlu olmadığı sürece çekim gününden kısa bir süre önce fotoğraf makinenizi veya ekipmanlarınızı değiştirmeyin

Anın içinde olmak mı, anı yakalamak mı? Yıllardır tartışılan kadim soru. Hangisi doğrudur bilemeyiz ama anı yakalarken de anın içinde olunabileceğini ispatlamak isteyen herkesi açık hava fotoğrafçılığına davet ediyoruz.

Bunlarda naçizane tavsiyelerimiz.